Uzun süredir yazmakta olduğum kitabım, yakında tamamlanacak ve Yayınevine gönderilecektir.Kitaba girecek denemelerimden birini siz değerli okuyucularlada paylaşmak istiyorum. Kadınların duygu ve düşüncelerini kapsayan bu kitap,Farklı hayatlardan alıntılarla derlenip,Hikayenin kahramanı olan Kadınların iç sesleri ile Toplanacak.
Deneme - IV
Ruhumda ,bedenimde kalan numune izleri silmek icin herdaim bir telaş içindeydim,korkuyodum en az onu avuclarimda tuttugum günkü kadar çok korkuyordum, çok sevdim diyemem ne onu,ne ondan sonrakileri,ama hep bi bağlılık veyahut bağımlılık vardı,hep bi adanmışlık hep bi alışkanlık bir takıklık,sevdigim bir şarkının nakaratını defalarca ,arka arkaya bıkmadan usanmadsn hatta kusmadan dinlermiş gibi.ben hayatımın belirli dönemlerden geçen o adamları bi başka sevdim,kimini masum Sevdim,kimini cocuksu,kimini tutkuyla sevdim ateşimle sevdim,belli başlı bir adamda vardı onu tüm varlığımla birliğimle ötemle berimle sevdim..hepsine bir parçamı teslim ettiğim günler oldu,herbiri benden bi parça alıp kimi zihninin ,kimi kalbinin ,kimiyse vicdanının en gözde köşesindeki camın ardında yerleştirdi. bense hicbirinden bi parça almadım,birinin gözleri kaldı gözlerimin ardında,unutmak için haddi hesabı olmayan sıvılar tükkettiğim, o gözlerin sahibinin sesi kaldı kulaklarımda hala biyerlerden "hatunum " diye çağıran,mesela birde siğara içişi,içerkenki gözlerini kısışı,ömrü billah,karşımda sıgara içen adamlara baktığımda içimden "kimse onun gibi çekmiyor içine" demelerim. Sonrası soğuk,sonrası hüzün,sonrası tipik bir pazar sabahı,daha gün ağırmamışkenki bomboş sokak sessizliği.bir ömür böyle geçermi bilmem, başkasını sevene kadar böyle sürüp gidermi onu hiç bilemem.bildiğim tek şey Yıllar önce verilen sözlerin ve edilen vaatlerin hiçbir hükmü yoktur artık, nitekim yanlızca davalar değil,insanlarda zamanaşımına uğrarlar.Hatırlarsın,Hatırlamaya çalışırsın,bir aşka dair eski detayları, ancak siliktir görüntüler,belli belirsizdir göz önüne gelen o silüet.kulaklardada çınlamaz o ses artık,ilk buluşma tarihinden, ilk sevişme tarihine veyahut ayrılık tarihine kadar herşey kaydedilmişti zihindeki belleğe, ancak oda yok olur zamanla, geriye yalnızca içte çöreklenmiş bir ukte kalır.Mesela onu her gördüğünde veya hakkında birşey duyduğunda,kalbin acır,miğden bulanır imkansızliktan.Avlanmış balık gibi çırpınır o ukte yüreğinde.ilacı yok bunun, belki yeniden seversin, evlenirsin, hatta çocukların olur, Mutluluğun doruklarında olursun, ama yinede birgün bir şarkı çaldığında, veya onun adını duyduğunda, belki gördüğünde, belkide sadece sana eskilerini hatırlatan birşeye rasladığında, tekrar çırpınır o içine çöreklenmiş duygu, can çekişir adeta.Eski sevgili dolayısı ile can yakan en önemli durum,eski sevgilinin evlenmiş olmasıdır, dahada imkansızdır, yasaktır artık, yoktur. Gittiğiniz mekanlarda anı tazelemeye gittiğinizde ona raslama ihtimaliniz kalmamıştır, her akşam arkadaşları ile takıldığı o mahalle köşesinde ona raslama ihtimaliniz yoktur mesela,boştur sokaklar, Yapılacak daha mühim şeyler vardır artık, evine, ekmek götürmek gibi mesela
